4 yazı antik kentler, efes, karavancı b ilgiler, karbon ayak izi nedir
2 resim
Türkiye’de Görülmesi Gereken 10 Antik Kent
1. Efes
Efes Antik Kenti, İzmir‘in Selçuk ilçesi sınırlarında yer alıyor.
Kuruluşu MÖ 8 bin 600 yıl öncesine uzanan Efes, antik çağda Doğu ile Batı’nın buluştuğu bir noktada bir liman kenti olarak kuruldu.
Politik ve ticari gelişmelerle birlikte dünyanın en önemli uygarlık, kültür, bilim ve sanat merkezlerinden birine dönüştü.
Roma Devletinin Asya eyaletinin başkentlik yapan Efes, dönemin en varlıklı şehirlerinden biri oldu.
Akdeniz dünyasının en büyük antik kentlerinden Efes, bütünüyle benzersiz bir kent.
Her biri görkemli mimari şaheser olan Celcus Kütüphanesi, Yamaç Evler, Antik Tiyatro, Kral Yolu ve çok sayıda arkeolojik eseri Efes’te en çekici yapılar.
Tarihte tamamen mermerden yapılan ilk şehir olan Efes (Ephesus), UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alıyor.
Efes Antik Kenti ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 1 Ekim) 10.00-19.30; kış dönemi (1 Ekim – 1 Nisan) 08.30-18.00.
Antik Kent, haftanın 7 günü ziyarete açık.
2. Göreme
Göreme Milli Parkı, Nevşehir’de Kapadokya bölgesi sınırları içerisinde bulunuyor.
Milli Park, volkanik arazi yapısıyla ünlü.
Volkanik tüften oluşan peri bacaları, bölgenin en bilinen simgelerinden.
Bu muhteşem yapıların yanı sıra Göreme’de bulunan Bizans kiliseleri, manastırlar, şapeller, şarap yapım evleri de görülmesi gereken yerlerden.
Parkın içerisinde belirlenen trekking rotalarının yanı sıra sıcak hava balon turlarıyla alanın nefis manzarası izlenebiliyor.
Göreme Milli Parkı, Kapadokya ile birlikte doğal ve kültürel miras olarak 1985’ten beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor.
Listede Göreme Milli Parkı, Derinkuyu ve Kaymaklı yeraltı şehirleri, Karain Güvercinlikleri, Karlık Kilisesi, Yeşilöz Theodoro Kilisesi ve Soğanlı Arkeolojik Alanı yer alıyor.
Göreme Milli Parkı ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 1 Ekim) 08.00-19.00, kış dönemi (1 Ekim- 1 Nisan) 08.00-17.00.
Bilet satış gişesi yaz döneminde 18.30’da, kış döneminde ise 16.15’te kapanıyor.
Milli park haftanın 7 günü ziyarete açık.
3. Afrodisias
Afrodisias adında çok sayıda kent olsa da bunların en bilineni Aydın’ın Karacasu ilçesinde bulunuyor.
Tanrıça Afrodit’e adanan, deprem kuşağında bulunmasından dolayı oldukça zarar gören antik kent, yine de günümüze pek çok kalıntı ulaştıranlardan.
Fotoğrafçı Ara Güler’in tesadüfen bölgede kaybolmasıyla keşfedilen antik şehirdeki kalıntılar düzenli çalışmalarla ayağa kaldırılmış durumda.
2017’de UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilen, Arkeolog Kenan Tevfik Erim’in 1961-1990 yılları kazılarıyla gün ışığına çıkan Aphrodisias, Roma çağında tanrıça Aphrodite (Afrodit) kültüyle tanındı ve adını da ondan aldı.
Şehrin bir başka özelliği de civardaki zengin mermer yatakları sayesinde önemli bir heykelcilik okulu kurması.Afrodisias Antik Kenti ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 1 Ekim) 10.00-19.00; kış dönemi (1 Ekim – 1 Nisan) 08.30-17.30.
Antik Kent, haftanın 7 günü ziyarete açık.
4. Pergamon
Pergamon Antik Kenti, İzmir‘in 100 km kuzeyinde Bakırçay Havzasında yer alan 8 bin 500 yıllık tarihi geçmişi olan uygarlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden birisiydi.
Tarihî mirası ve kültür zenginlikleriyle İzmir’in tarihe açılan kapısı Bergama, tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yaptı.
Antik bölge, olağanüstü güzel doğası ve şifalı doğal kaynaklarıyla Doğunun en batısında, Batının da en doğusunda yer alan bir yerde kurulmuş, orta çağın önemli stratejik şehirlerinden biriydi.
Bergama Antik Kenti, İyon, Hellen, Roma, Bizans dönemlerinin en etkileyici anıtsal eserlerine sahip olan, Helenistik dönemin kültür, bilim ve sanat merkezi olarak önem taşıyor.
Devrinin sağlık ve şifa merkezi özelliğini taşıyordu.
Müzik, tiyatro, spor, güneş, çamur gibi doğal tedavi yöntemlerinin ilk defa kullanıldığı, tıp ve eczacılık bilimlerinin simgesi olan yılanın bulunduğu, tarihteki ilk büyük hastane olan Asklepion’un kurulduğu bir şehirdi.
Yine psikoterapinin ilk defa yapıldığı, ilk afyon tarzındaki ilaçların hazırlandığı bir sağlık şehriydi.
5. Knidos
Knidos, Muğla’nın Datça ilçesinde bulunuyor. bilim, mimarlık ve sanatta oldukça ileri bir antik kent olarak biliniyor.
Tarihin önemli astronomi ve matematik bilimcisi Eudoksus, doktor Euryphon, ressam Polygnotos ve Dünyanın 7 Harikasından İskenderiye Feneri’nin mimari Sostratos’un da burada yaşadığı biliniyor.
Deveboynu olarak bilinen yarımadaya kurulu şehrin aslında bir ada olduğu ve buraya yapıla 2 adet suni limanla yarımadaya dönüştürüldüğü de bilinenler arasında.
Knidos geçmişi MÖ 2000 yılına kadar uzanan, korunaklı limanları, özel konumu, geçiş yolu üzerinde oluşuyla önemli bir liman kentiydi.
6. Göbeklitepe
Göbeklitepe, keşfi dünyanın bilinen tarihini gözden geçirilmesine neden olan heyecan veren bir tarihi yerleşim.
Şanlıurfa şehir merkezine 22 km uzaklıkta yer alan, dünyanın bilinen en eski yapılar topluluğu.
Yuvarlak planda dizili, araları taş örgülü ve merkezinde diğerlerinden daha yüksek 2 taş bulunan T şeklinde 10-12 adet dikili taş bulunuyor.
Taşların çoğunun üzerinde, kabartılarak ya da oyularak yapılmış insan, el, kol, hayvan ve soyut semboller görülüyor.
Göbeklitepe, şaşırtıcı anıtsal mimarisiyle 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi.
Henüz küçük bir bölümü çıkarılan Göbeklitepe, yaklaşık 12 bin yıllık geçmişiyle insanlık tarihini değiştirdi.
Dünyanın bilinen en eski ve en büyük tapınma (kült) merkezi sayılan Göbeklitepe ile dinsel inanışın yerleşik yaşama geçişteki etkisi kanıtlandı.
7. Hierapolis
Hierapolis Antik Kenti, MÖ 190’da kurulan ve bir doğa harikası olan Pamukkale yakınlarında bulunan bir antik kent.
En değerli zamanlarını Roma döneminde yaşayan şehir, UNESCO Miras Listesinde bulunuyor.
Pek çok eserini günümüze ulaştıran kent, Hristiyanlık inanışı için de önemli merkezlerden biri olarak sayılıyor.
Antik tiyatrosu, Kleopatra Havuzu, Apollon Tapınağı ve Hierapolis Bizans Kilisesi Hierapolis’te mutlaka görülmesi gereken yapılar arasında.
Hristiyanlığın Anadolu’da yayılmasında en önemli rollerden birini üstlenen Hierapolis, aynı zamanda İsa’nın on iki havarisinden Aziz Philippus’un öldürüldüğü yer.
Yıllar sonra öldürüldüğü ve gömüldüğü yere önce bir kilise, sonra da anısına bir tapınak inşa edilmiş.
Doğu Roma döneminde piskoposluk merkezi ilan edilen şehir, Hıristiyanlar için bir hac yolu haline gelmiş.
2010-2013 arasında St. Philippus Kilisesi’nde yapılan kazı çalışmalarında St. Philippus’a ait mezar ortaya çıkarıldı.
8. Sagalassos
Sagalassos, Burdur’un doğal güzellikleriyle bezenen Ağlasun yakınlarında bulunan Pisidya antik kentlerinden biri.
MS 6 yüzyılda yaşanılan talihsiz olaylar ve sonrasındaki Arap akınları nedeniyle terk edilen şehir, aşkların, ihtirasların ve imparatorların gözde yeri olarak biliniyor.
Büyük İskender’in almasıyla adını duyuran kent, birçok antik eseri günümüze kadar taşımayı başaranlardan.
Sagalassos, Küçük Asya’da günümüze kadar ulaşmayı başaran en iyi korunmuş antik kentlerden biri.
Antik kentte, açığa çıkarılan yapılardan Neon Kütüphanesi, Helenistik Çeşme, Heroon ve Antoninler Çeşmesi görülmeye değer.
9. Patara
Patara Antik Kenti, Antalya’nın Kalkan beldesinde bulunan, Likya Birliğinin başkentliğini yapan antik bir şehir.
MÖ 8. yüzyıla kadar dayanan tarihiyle kent, ticaretin yanı sıra dini açıdan da büyük önem taşıyan yerler arasında.
Bunun asıl nedeninin Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas’ın doğduğu yerin burası olması.
10. Aspendos
Aspendos, Antalya’nın Serik ilçesinde bulunan bir antik kent.
Ticaret yolları üzerinde bulunan ve Köprüçay Nehri sayesinde Akdeniz’e bağlanan kent, çağlar boyunca ele geçirilmek istenen bir zenginliğe sahipti.
Aspendos Antik Kenti, günümüze ulaşan görkemli tiyatrosu ve antik kalıntılarıyla Antalya çevresinde günümüze ulaşan en eski yapılardan.
Konser, tiyatro ve çeşitli etkinliklerin düzenlendiği, antik kentin günümüze ulaşan en önemli yapısı Aspendos Antik Tiyatrosu ise MS 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilmiş.
Biri küçük, biri büyük iki tepe üzerinde kurulu olan antik kent, Antalya’nın en çok ziyaret edilen tarihi bölgeleri arasında yer alıyor